Yeniçağ Gazetesi bu manşetle çıktı
Gazetemizin 1. sayfasını okumak için tıklayınız
Okuldaki çocuklar aç! Çare 1 öğün de olsa bedava yemek
37 OECD ülkesi arasında parası olmadığı için okulda yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu Türkiye’de gönüllü kuruluşlar sınıfları gezdi. Ekonomik krizin yoksul ailelerin çocuklarını nasıl vurduğuna tanık oldu. Özellikle liselerde öğrenciler ‘zorunlu oruç’ halinde. Çare ise okullarda en az bir öğün bedava yemek!
ÇYDD, Eğitim Sen, Veli-Der gibi derneklerin öncülüğünde kurulan Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu, TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’yı makamında ziyaret etti.
Ziyarette siyasi partilerden ve milletvekillerinden beklentileri ve taleplerini içeren dosyalarını sunan Okul Yemeği Koalisyonu Temsilcileri, okullarda yaşanan çocuk yoksulluğunun kalıcı beslenme ve sağlık sorunlarına yol açtığını iletti.
CHP’li Karaca, görüşmede okullarda bir öğün ücretsiz beslenmenin hayata geçirilmesinin ne kadar zaruri olduğunu, öğrencilerin açlık ve yoksulluk kaynaklı beslenme bozukluklarının nasıl arttığını değerlendirdiklerini anlattı.
Ziyareti sosyal medya hesabından “Derin çocuk yoksulluğu! Okullarda kronikleşen açlık! Artık yıl boyu süren bir oruç hali!” diyerek paylaşan CHP’li Karaca “Çocukların beslenmesinden tasarruf olmaz” değerlendirmesini yaptı.
Gülizar Biçer Karaca, koalisyon temsilcileri birçok okulda karşılaştıkları durumu şöyle anlattı:
“Okullarda her kademede bir öğün yemek şart. Beslenme alışkanlıkları değişti. Liselerde beslenme alışkanlığı yok. Çocuklar yemek getirmiyor, getiremiyor. Bir oruç hali var. Senenin 8-9 ay oruç tutar haldeler. Çocuklara soruyorum. Yemeğini yedin mi? Tokum diyor. Soruyorum yedin mi? Hocam yok biz buna alıştık diyor. Pek çok öğretmenimiz bunlara tanık oluyor. Dayanışma sergileniyor ama bu yeterli değil.” ifadelerine yer verdi.
TBMM ve tüm ilgili bakanlık ve kamu kurumlarını, tasarruf tedbirlerinin görüşüldüğü böyle bir gündemde acil adım atma çağrısını yineleyen Karaca “Yoksulluk insan hakları ihlalidir. Beslenmeden tasarruf olmaz. Tüm kamu kurumları ve TBMM’nin çocuk yoksulluğu ve beslenmeyi birincil gündem yapıp somut adım atması taleplerinin takipçisi ve sözcüsüyüz.” dedi.
Başta siyasi iktidar olmak üzere tüm bileşenleri, yetersiz beslenme ile mücadelede sorumluluk almaya ve devlet okullarında ücretsiz beslenmeyi birincil öncelikli mesele olarak görmeye davet eden Okul Yemeği Koalisyonu’nun tespit ve taleplerinden öne çıkanlar şöyle sıralandı:
Ücretsiz okul yemeği; salgın sonrasında her geçen gün artan yoksulluk ve geçtiğimiz yıl yaşanan deprem felaketiyle birlikte ülkemizin en temel, en acil gündemlerinden biri haline gelmiş durumdadır. Okul yemeği tüm öğrenciler için tartışmasız en temel hak iken ve okul yemeği uygulamasının genişleyerek süreceği açıklamalarına rağmen gerekli adımlar atılmamış; verilen sözler tutulmamıştır.
Şubat 2023’te başlatılan anaokullarına besin desteği hizmetinin dahi ekonomik koşullar gerekçe gösterilerek deprem bölgesi haricinde geri çekildiği görülmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayınlanan 160 sayfalık “Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2023-2028)” belgesinde okul çağındaki çocuklara ücretsiz gıda ve beslenme desteği yapılacağına dair bir ifade yer almamaktadır.
Türkiye; 37 OECD ülkesi arasında yüzde 19,2 ile, son 30 günde haftada en az bir kez yiyecek parası olmadığı için yemek yiyemeyen öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke oldu. MEB’in örgün eğitim verileri bile okul terklerinin ülke tarihinde görülemiş boyutlara ulaştığını göstermektedir. Aynı zamanda TÜİK 2022 verilerine göre üç çocuktan biri (yüzde 35,3) ciddi maddi yoksulluk, yetersiz beslenme sorunu ile karşı karşıyadır. Okul terklerinin bu maddi yoksulluktan kaynaklandığı açıktır, diğer bir deyişle neden yoksulluk sonuç okul terkidir.
Gıda krizi çocukların sağlıklı büyüme ve gelişme hakkının bir ihlali olarak görülmelidir. Açlık, gizli açlık, yoksulluk, güvencesizlik çocukların eğitim görmesine engel olmamalı. Çocuklar okulda aç kalmamalı. Eğitim kurumları çocuklara eğitim ve sağlıklı beslenme imkânını bir arada sunmalı. Çocuklara iyi bir hayat sağlamak siyasal iktidar, muhalefet ve tüm toplumsal kurumlar için kamusal bir görevdir; ancak her yurttaş için de ahlaki bir sorumluluktur.
Türkiye’nin de onayladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi’nde de belirtildiği üzere; tüm kademelerdeki okullarda eğitim gören tüm çocuklarımıza ayrım yapılmaksızın ücretsiz nitelikli bir öğün yemek ve okulda geçirdikleri süre boyunca temiz içme suyu temini sosyal devletin görevidir. Çocuklarımız başta olmak üzere yoksullukla ilişkili olarak yetersiz beslenme ve açlık sorunu yaşayan kesimlere yönelik bir ‘kamusal destek-dayanışma programı’ acilen uygulamaya konulmalıdır.
Naci DEMİRAN