11. Nükleer Enerji Zirvesi İstanbul’da Başladı
Türkiye, Afrika ve Ortadoğu’nun en büyük nükleer enerji buluşması olan 11. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES 2025), bugün İstanbul’da başladı. Hilton Bomonti Kongre Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte ulusal ve uluslararası pek çok iş birliği masaya yatırılıyor.
Yapay zekanın arttığı enerji talebiyle düzenlenen zirvede, nükleer enerjinin çevre dostu olmanın ötesinde kaçınılmaz bir zorunluluk haline geldiği vurgulandı. Zirvenin merkezinde ise Yapay Zeka ve enerji açlığı konusu yer alıyor.
Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi, dijitalleşmenin enerji ihtiyacını ciddi şekilde artırdığına dikkat çekerek şunları belirtti: “Sadece bir yapay zekâ modelinin eğitimi bile yüz binlerce kilovatsaat enerji gerektiriyor. Teknoloji devlerinin nükleere yönelmesi tesadüf değil; stratejik ve zorunlu bir tercihtir. Türkiye, bu dönüşümde oyun kurucu bir aktör olmayı seçmiştir.”
Çiftçi, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefiyle küresel enerji vizyonunda güçlü bir yer edinmeyi amaçladığını belirtirken, Akkuyu NGS’nin ardından SMR (Küçük Modüler Reaktör) teknolojileriyle nükleer mühendislik ihracatına giden yolun açıldığını ifade etti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı: Akkuyu’dan sonra gözler Sinop ve Trakya’da
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü Salih Sarı, Türkiye’nin nükleer serüveninin 70 yıllık bir vizyonun ürünü olduğunu ifade etti. Sarı, Akkuyu’daki dört reaktörün 2028’e kadar devreye alınacağını, ardından Sinop ve Trakya projeleriyle üretimin genişletileceğini söyledi: “Nükleer enerji bizim için bir tercih değil, bir zorunluluktur. SMR teknolojileri ve yerli üretim altyapısıyla 2053’e kadar 20 GW kapasiteye ulaşmayı planlıyoruz.”
Sarı ayrıca, 300’den fazla Türk firmasının Akkuyu projesinde rol aldığını ve bu deneyim sayesinde İngiltere, Macaristan ve Mısır’daki projelerde de aktif olduklarını belirtti.
Sanayi cephesinde hedef: 20 GW nükleer kurulu güç
Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, sanayinin nükleere entegrasyonunun yalnızca bir enerji meselesi değil, aynı zamanda milli teknoloji ve rekabet meselesi olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Nükleer artık Türkiye için bir tercih değil, ekonomik zorunluluktur.” Ardıç, 2040’a kadar 20 bin megavat kurulu güce ulaşılmasının hedeflendiğini belirtti.
Zirvede bu sene çıkan öne çıkan başlıklar: SMR’ler, mikroreaktörler ve füzyon. Zirvede, SMR’ler ve mikroreaktörler kadar, nükleer füzyon ve araştırma reaktörleri de gündemde. Ayrıca sağlık, tarım ve endüstride nükleer teknolojilerin kullanım alanları da panellerde ele alınıyor.
Diplomatik boyut: Uluslararası işbirlikleri güçleniyor
Etkinlik bu yıl Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), ROSATOM (Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu), Yeni Nükleer İzleme Enstitüsü (NNWI), İtalyan Nükleer Derneği (AIN) ve Bulgar Atom Forumu (BULATOM) gibi prestijli kurumların desteğiyle düzenleniyor. Zirveye 1000’in üzerinde yerli ve yabancı uzman, akademisyen ve karar verici katılıyor.
Yerli sanayiciye davet: Tedarik zincirine katılın
Ankara Sanayi Odası’nın başlattığı NÜKSAK kümelenmesi ile Türk firmalarının uluslararası nükleer tedarik zincirine entegrasyonu hedefleniyor. Sanayiciler, fuar alanındaki ikili görüşmeler ve teknoloji sergilerinde doğrudan bağlantı kurma fırsatı bulacak.
NPPES 2025, sadece bir enerji zirvesi değil; Türkiye’nin gelecekteki enerji bağımsızlığı, sanayi dönüşümü ve teknoloji ihracatı vizyonunun sahada karşılık bulduğu stratejik bir buluşma olarak kayda geçiyor. Zirve, 2 Temmuz’a kadar İstanbul Hilton Bomonti Kongre Merkezi’nde devam edecek.