Tapu sahipleri bu belgeyi getirmek zorunda. 15 gün verildi

Çiftçi Kayıt Sistemi Başvuruları 15 Mart’a Kadar Devam Edecek

Türkiye’nin tarım ve ormancılık alanında önemli adımlar attığı dönemde Tarım ve Orman Bakanlığı, 2025 üretim yılı için Çiftçi Kayıt Sistemi başvurularını almaya devam ediyor. 31 Aralık 2024 tarihinde sona eren başvuruların ardından, yeni yılda da çiftçilere kapılarını açmaya devam ediyor.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, 1 Mart ile 15 Mart 2025 tarihleri arasında başvuru ve belge teslimi yapılmayan çiftçilerin talepleri değerlendirmeye alınmayacak. Bu nedenle çiftçilerin belirlenen süre içerisinde gerekli evrakları tamamlamaları büyük önem arz ediyor.

ÇKS Kayıtları İçin Taahhütname Şartı

Gelecek üretim yılı için başvuruda bulunacak çiftçilerin dikkat etmesi gereken bir diğer konu ise, başvuru yapılan arazide kendilerine ait hissenin olmaması durumunda hissedarlarla yapılmış kira sözleşmesi ya da taahhütname gerekliliğidir. Ayrıca, verasetten iştirak olup hisse oranları belli olmayan araziler için de tüm hissedarlarla yapılmış kira sözleşmesi ya da taahhütname talep edilecektir.

Bu süreçte taahhütnameye konu olan arazilerin ÇKS kayıtları mart ayının ilk haftalarında il ve ilçe müdürlükleri ile muhtarlıklarda askıya çıkarılacak. Hissedarlar ve mirasçılar dışındaki itirazlar ise dikkate alınmayacaktır.

Mirasçılar için Önemli Duyuru

Özellikle mülkiyet ve mirasçılık sorunları nedeniyle desteklerden yararlanamayan üreticilere müjde! Yönetmelik gereği, taahhütnameyle başvurulan araziler, uydu görüntüleri veya tespit komisyonları aracılığıyla kontrol edilecektir.

Tapu sorunları yaşayan ancak tarımsal faaliyetlerine devam eden üreticiler de taahhütname belgesi ile kayıt yaptırabilecekler. Bu sayede tarımsal desteklerden ve hibe olanaklarından faydalanabilir hale gelecekler.

Özetle, tarım ve ormancılık sektöründe önemli bir yere sahip olan çiftçilerin, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne başvuru yaparken gerekli belgeleri tamamlamaları ve belirlenen süre içerisinde işlemlerini sonuçlandırmaları, devlet desteklerinden faydalanmaları için oldukça önemlidir.

Related Posts

Ne tank durdurabildi, ne de kurşun: İşte Türk milletinin canı pahasına yazdığı zaferin en net ve çarpıcı görüntüsü

15 Temmuz 2016 gecesi, Türk milleti tarih sahnesinde bir kez daha destan yazdı. FETÖ’nün hain darbe girişimine karşı sokaklara dökülen milyonlar, tankların önüne yattı, silahların karşısına dikildi, dualarıyla ve cesaretiyle vatanını korudu. O geceyi …

Aile içi şiddet ihbarına giden ekiplere ateş açıp 3 polisi yaraladı: Tutuklandı

Diyarbakır’da, aile içi şiddet ihbarı üzerine adrese giden ekiplere kapı arkasından pompalı tüfekle ateş açıp 3 polis memurunu yaralayan M.T. (65), tutuklandı.

Liseliler metroda kitap okuyup farkındalık oluşturdu

Bursa’da bir grup lise öğrencisi, toplu taşıma araçlarında kitap okuma alışkanlığına dikkat çekmek amacıyla metroda topluca kitap okuyarak, sessiz farkındalık etkinliği gerçekleştirdi. Farklı duraklardan trene binen 30 öğrenci, birbirinden habersiz gibi davranarak yolculukları boyunca birlikte kitap okuyarak yolculara, seyahatlerinde kitap okumaları için sessiz mesaj verdi.

AKP’den ‘kalp’li paylaşım: Erdoğan’ın konuşması sonrası Emine Erdoğan gözyaşlarını tutamadı

Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Kızılcahamam konuşması sırasında gözyaşlarını tutamadı. O anları AKP’nin resmi X hesabı ‘kalp’ emojisi ile paylaştı.

O konuşmaya DEM Parti’den ilk yorum… Pervin Buldan’dan, Erdoğan’ın ‘AKP-MHP-DEM üçlüsü’ ifadesine yönelik açıklama: ‘Bu ittifak, süreç ittifakıdır’

DEM Parti İmralı Heyeti üyesi TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Şimdi AK Parti, MHP, DEM en azından üçlü olarak bu yolu beraber yürüme kararı verdik” sözlerini, “Yanlış bir yere çekilmesin. Bu ittifak süreç ittifakıdır. Başka bir ittifak olarak algılanmamalı kesinlikle. Herkesin çizgisi ve gittiği yol bellidir” dedi.

Bir ülke doğum yapmayı bıraktı: İşte ardındaki neden

Güney Kore, dünyada çocuk sahibi olmanın en zor ve en geç gerçekleştiği ülke konumuna yerleşti. Nüfus hızla yaşlanıyor, doğum oranları ise tarihsel dip seviyelerde geziyor. İşte Güney Korelilerin doğum yapmayı bırakmasının ardındaki neden…